Yaşamın akışında aksaklıklar: Gerileme ve büyüme arasındaki ilişki

Hayatımızın her anında, çeşitli aksaklıklarla karşılaşırız. Bu aksaklıklar, bazen doğumla başlayıp, hayatımız boyunca süregiden bir akış içinde var olurlar. Hayatla, çevremizdeki diğer insanlarla ve kendi iç dünyamızla olan ilişkimizde, bu zorlukları çeşitli biçimlerde deneyimleriz. Kimi zaman bunlar kendi kontrolümüz altındadırlar, kimi zaman ise hayatın bize sunduğu bir sürpriz olarak karşımıza çıkarlar. Güzel bir havada yürüyüş yaparken birdenbire ayağımıza bir taş takılır ve dengemizi yitirdiğimizi hissederiz. Hayatımız boyunca karşılaştığımız aksaklıklar, bu basit düşüşle bir benzerlik gösterir. Her ikisi de beklenmediktir ve iç dengeyi sarsar.

Aksaklıklar, engellenme ve hüsran ile sık sık ilişkilendirilir. Beklenmedik bir şekilde karşımıza çıkan, bizi durduran, tökezleten, ve bazen yere düşüren her durum, içimizde hüsrana sebep olabilir. Adam Phillips, yaşanabilecek üç hüsrandan bahseder: ihtiyaç hüsranı, fantezisi kurulan tatminin yaşanmamasının hüsranı ve fantezisi kurulan tatminin dış gerçeklik ile uyumsuz oluşunun hüsranı.

Hüsran, acı verici olabilir ancak bazen aksaklıklar, ruhsal ihtiyaçlarımızın, bilinçdışı arzularımızın, fantezilerimizin ve korkularımızın bir yansıması olarak yaşanabilmektedir. Yani, bunların ruhsallığımızda bir işlevi olabilmektedir. Neticede aksaklık, bir düzensizlik, pürüz, veya işlemeyen bir şeydir. Bu tür bir engelle veya zorlukla karşılaştığımızda durmak, yavaşlamak, yeniden düşünmek, bazen vazgeçmek, hatta bazı şeyleri yeniden inşa etmek zorunda kalabiliriz. Hayatın karmaşık dokusunda yaşam öykümüz, aslında gerilemelerle doludur.

Yumak ipten ilmek ilmek yaşamımızı örerken bazen ördüğümüz yeri açmaya yönelebiliyoruz ya da yönelmek durumunda kalabiliyoruz. Bu geriye gitmeler, can sıkıcı ancak gerilemek, daha iyi ilerlemek adına bir ihtiyaç olabiliyor; düşmeden yürümeyi öğrenememekte olduğu gibi. Bu gerilemeler, daha derin bir anlayışa, onarıma ve büyümeye götürebilecek bir içsel çalışmayı canlandırma potansiyeline sahip. Dolayısıyla, hayatın akışı içinde karşılaştığımız her aksaklık, bizim için dengeyi yeniden bulmak ve düzene sokmak için bir olanak olabilir.