top of page

Ruhsal inzivalar

John Steiner, analizde tıkanmalar yaratan ve çalışmayı duraksatan patolojik örgütlenmeleri olan zor hastalar ile çalışan bir psikanalist. Kendisi, Ruhsal İnzivalar: Psikotik Nevrotik ve Sınır Hastalarda Patolojik Örgütlenmeler isimli kitabında patolojik örgütlenmelerin, savunmacı sistemler olduğunu söyleyerek bu yapıların ruhsal inzivalar ile ilişkisini anlatır. Kleinian bir bakış açısından yaklaşan Steiner, ruhsal inzivaları, paranoid-şizoid ve depresif konumlar arasında bir ara alan olarak tanımlar. Bu alanda, kişi, hem paranoid-şizoid konumun zulmedici kaygısına hem de depresif konumun depresif acısısına karşı kendisini korur.


Ruhsal inzivalar, nesne ilişkileri ve bilinçdışı savunmaların karmaşık yapılar halinde örgütlendiği ve gerçeklikle bağlantının önlendiği kişiliğin patolojik kısmı ile ilişkilidir. Melanie Klein’ın kuramından etkilenen Bion, kişiliğin psikotik ve psikotik olmayan bölümlerini tanımlamış ve her kişide, kişiliğin psikotik bir bölümünün farklı derecelerde yer aldığını öne sürmüş başka bir psikanalist. Steiner ise Klein ve Bion'dan çok etkilenmiş birisi. Dolayısıyla kendisi bu üç konum arasında bir etkileşimin olduğunu ve konumlar arası gidip gelmelerin yaşandığını öne sürer. Her birey, yaşamsal/ruhsal tehdit oluşturan durumlarda kendisini kuşatan, varoluşunu bunaltan zulmedici bir kaygı yaşayabilir.  Zarar verdiğini, yanlış bir şey yaptığını fark ettiğinde, bir ayrılık, kayıp yaşadığında ise duygusal bir acı içerisinde keder, suçluluk, pişmanlık yaşayabilir. Ancak bu bahsedilen durumlar, tolere edilmesi ve işlenmesi kolay olmadığından, ruhsal inzivalara bir ihtiyaç ortaya çıkarır. 


Ruhsal inzivalar, hiçbir gelişimin olmadığı örgütlenmeler olsa da kişi, acı çekmektense bu sert örgütlenmelere tutunur ve bu konumda takılı kalır. Bu durum, analitik çalışmada; birbirini tekrar eden monoton seanslar, hastanın çalışmaya ve analiste zorbalık yapabildiği zamanlar, hastanın kişiliğini böldüğü ve analisti, patolojik bölüm ile iş birliği yapmaya zorladığı durumlar şeklinde yaşanabilir. Ayrıca, hasta bazen ilerleme katediyor gibi görünse de kişiliğinin yıkıcı ve sert tarafını dışarda bırakmış olabilir ve analistten de bu inkarına uyum göstermesini bekleyebilir, hatta analisti buna zorlayabilir. 


Bu inzivalar, kişinin çeşitli duygusal zorluklar veya gerçeklikle başa çıkma güçlükleri karşısında geri çekildiği alanlardır. Steiner’e göre, analist, hastanın ruhsal inzivalarını, sığınaklarını ve acı verici gerçekliğe karşı oluşturduğu kaleleri anlamak ve bu savunmaları analiz sürecine dahil etmek zorundadır. Eğer analist, hastanın savunmacı sistemleriyle yeterince çalışma yapmaz veya bu örgütlenmeleri analizin bir parçası haline getirmezse, bu durum, analitik çalışmayı duraklatabilir veya analist-hasta arasında sahte bir birlik hissi yaratabilir.


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page