top of page

Mükemmeliyetçilik, bir zorbalık türü olabilir mi?

Acaba mükemmelliğin peşinde koşmak, bize ne getirir ve bizden ne götürür? Mükemmelliğe ulaşma arzusu, insanoğlunun yaratıcılığı ve gelişimi için önemli bir motivasyon kaynağı olabiliyor bana kalırsa. Ancak, bu arzunun zorbalık ve hoşnutsuzlukla güçlü bir bağlantısı da var.


Shakespeare'in Hamlet'inde ünlü karakter Ophelia'nın 'Her şeyin en iyisi olmaya çalışırsan, mutlaka mutsuz olursun' sözü bu durumu sade bir şekilde özetler.

Mükemmeliyetçilik, her şeyin kusursuz olması gerektiği inancından kaynaklanır. Bu inanç, başarının ve kabul edilmenin ancak mükemmellikle mümkün olduğunu düşünen bir zihniyetle beslenir. Kusursuz olma arzusu, bireylerin kendilerine karşı aşırı talepkar olmalarına, bu yüksek beklentileri karşılayamamaları halinde kendilerini kolaylıkla yetersiz hissetmelerine ve derin bir düş kırıklığı ile gerçek hayattan uzaklaşarak kendi iç dünyalarına hapsolmalarına yol açabilir.


Kusursuz olma arzusu, hayatın her alanında kendini gösterebilir. Örneğin iş hayatında, bir proje için durmaksızın çalışmak, bir eğitimden diğerine koşmak ya da çalışmayı son saatlere ertelemek bireylerin yaşadıkları güvensizliği ve yetersizliği gizlemeye yönelik çabalarına işaret edebilir. Kişisel yaşamda ise her zaman herkesi mutlu etme ve kusursuz bir arkadaş, partner ve evlat olmak için yoğun bir çaba gösterme şeklinde yansıma bulabilir. Mükemmeliyetçilik, insanlar arasındaki ilişkileri de etkiler. Mükemmeliyetçi bir kişi, başkalarından aynı seviyede bir kusursuzluk bekleyebilir ve bu beklenti nedeniyle yargılama ve eleştirme eğiliminde olarak hayatındaki kişilere yetersizlik hissettirebilir.


Adam Philips, 'Kaçırdıklarımız' isimli kitabında mükemmeliyetçiliğin zorbalığına değinir ve kusursuzluğa ulaşma arzusunun sert bir eleştiri ve yargılama içerdiğine dikkat çeker.

Özünde tatmin edilemez olan kusursuzluk arzusu, bireylerin mükemmelliğin zorbalığına boyun eğerek eleştiri ve beğenmemezlik yoluyla cezalandıran bir iç konuşma içerisine girmelerini tetikleyebilir. Dolayısıyla bu arzu, bireylerin kendilerine ve diğerlerine uyguladıkları baskı ve şiddetin bir kaynağı haline gelebilir ve bireyler, arzu, düş kırıklığı ve tatminsizlik döngüsünde sıkışıp kalabilir. Bu nedenle mükemmellik arzusunu sınırlandırmanın öznel yollarını keşfetmeye çalışmak, hatalara ve yetersizliklere yer açabilmek ve şefkatli bir içe bakış edinmek zorbalığa karşı koruma sağlayabilir.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page