top of page

İnsanın matruşka bebek hali

Güncelleme tarihi: 22 Nis 2021

İnsanı matruşka bebeklere benzetirim. İç içe geçmiş, her birinin diğerinden küçük olduğu kalıplar içerisinde yüzeyde gözükenin bir başkasını gizlediği ve onun da bir başkasını.. Başlangıçta büyük ancak içini açtıkça küçülen… O en başta görünen büyüklük daha küçük, belki kırılgan, dış dünyaya gösterilmek istenmeyen, gösterilemeyen diğer bebeği içine alır ve onun dünyayla arasına bir mesafe koyar. Her bebeğin diğeri için sağladığı mesafe, sınır dışarıdan gelecek tehlikelere karşı bir koruma sağlar ama içten gelen tehlikeler unutulur gibi hep dışarıda olana odaklanılır.


Peki o dışarıdan geliyor gözüken tehlikeler içeride ne gibi duygular, çatışmalar uyandırır? İnsan kendi içsel çatışmalarıyla, kapsamakta zorlandığı duyguları ve düşünceleriyle ne yapar? Bazen sanki onlar da dışarıdan geliyormuş gibi algılar ve öteki onu eleştiriyormuş, kıskanıyormuş, aşağılıyormuş, istemiyormuş ve sevmiyormuş gibi hisseder. İçselleştirdiği ebeveyn ve benzeri önemli figürlerin sesleri kulağında yankılanır, konuşmasından bu figürlerin sözleri yansır. Hayatındaki insanları geçmişin gözlüğüyle görür ve içerideki ses dışarıya yansıtılır, bazen de dışarıdaki içerideki ile uyumlu hale getirilir ve o zaman ‘Sen böyle değildin!’ sözü dillendirilir.


Psikoterapide amaç, iç içe geçmiş kalıplar içerisinde içindeki küçük, kırılgan çocuğu saklayan kişilerin geçmiş ve güncel yaşantılarını detaylıca dinleyerek yavaş yavaş her bir bebeği ortasından açarak daha küçük olana ulaşabilmek ve en sonunda o en küçük olana temas edebilmektir. Yetişkinlikte deneyimlediğimiz korkular, kaygılar, çatışmalar yaşantımızın ilk yıllarından temel alır ve özünde çok çocuksudur. Bu duyguların ve çatışmaların çocuksu kökenlerine ulaşabilmek her bir bebeği büyük bir hassasiyetle açarak en küçüğüne ulaşmaktan geçer.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page